- admin
- 30/11/2024
- 0 Comments
Romantik aşk evrensel veya evrensele yakın bir fenomendir. Romantik ilişkiler (aşk) sonrası terkedilme birçok insanda şiddetli sıkıntıya neden olan yaygın bir olgudur. Kayıp hissi gibi olumsuz bir etki yaratmaktadır. Araştırmalar terk edilme sonrası en sık depresyonun tetiklendiğini, aşırı durumlarda intihar ya da cinayetlere sebep olduğunu göstermektedir.
Birçok uzman romantik aşkı bir bağımlılık olarak görür. Sevginin tercih edilen bir bireye, ruh hali değişimlerine, özlemlerine, saplantılarına, takıntılarına, zorlanmalara, gerçekliğin bozulmasına, duygusal bağımlılığa, kişilik değişikliklerine, risk alma ve kaybetme gibi bağımlılık özellikleri gösterdikleri ileri sürülmektedir. Ayrıca kaybedilen sevginin geri döndüğünde yapıcı ve olumlu etki yaratması, romantik ilişkide terkedildiğinde ise yıkıcı ve olumsuz etki gözlemlenmiştir. Araştırmacılar romantik sevginin ve kokain bağımlılığının beynin aynı bölgelerini aktive ettiğini ileri sürmüştür.
Yapılan araştırmalar, beynin aşık olduğunda her aşamada farklı aktiviteleri olduğu ortaya koydu. Rutgers Üniversitesi’nden Helen Fisher’ın yaptığı araştırmada özllike bağımlılıkta etkili olan beynin dopaminin salgıladığı önemli yerlerden VTA (ventral tegmental alan) bölgesi incelendi. Buna göre yeni aşık olan kişilerin beyninin bu bölgesinde uyuşturucu bağımlılarıyla benzer hareketleri olduğu gözlemlendi.
Araştırmada, aşk ilişkisi yaşadığı kişiden ayrıldıktan kısa bir süre sonra sevdiği kişilerin fotoğrafı ile tanıdıkları nötr başka birinin fotoğrafı deneklere gösteriliyor. Bu aşamalar beyin görüntüleme fMRI ile kayıt ediliyor ve sonuçların farklı olduğu tespit ediliyor. Bu kişilerin aşık olduğu insanın fotoğrafını gördüğünde VTA’sında gözlemlenen hareketlerle, bir bağımlının uyuşturucu ihtiyacı sırasındaki aktivitelerin aynı olduğu ve bu beynin ‘ödüllendirme sistemi’nden kaynaklandığı ifade edildi.
Duygusal ilişki sonrası terkedilen kişilerin, uyku problemleri, psikolojik acı, ağlama, titreme, iştahta azalma, kızgınlık ve öfke, sosyal ilişkilerde azalma ve depresif belirtiler gözlenmiştir. Dikkat edileceği üzere bu belirtiler bağımlılık sonrası yaşanan “yoksunluk” belirtilerine çok benzemektedir. Benzer şekilde terk edilme ve bağımlılığa bağlı yoksunluk belirtileri de beyinin aynı bölgeleri tarafından yönetilmektedir.
Sonuç olarak, beyin görüntüleme çalışmaları, insanlarda romantik sevginin tutkunun belirli bir duygu olmaktan ziyade hedef odaklı bir motivasyon hali olduğunu ortaya koymaktadır. Çalışma sonuçları romantik bir ilişkide reddedilme ve kokain kullanma isteğinin ortak birçok nöral korelasyona sahip olduğunu göstermektedir. Sonuçlar romantik ilişkide terk edilmenin bağımlılığın özel bir biçimi olduğu hipotezi ile tutarlıdır. Aşkta terkedilmenin, hayatta kalmak için kritik olan subkortikal ödül kazanma / kaybetme sistemini içerdiği perspektifi, romantik reddedilme ile ilişkili duygu ve davranışların neden kontrol edilmesinin zor olduğunu ve intihar, cinayet ve depresyon gibi klinik sorunlara yol açtığını açıklamaktadır.